Saçlı Meşe (Quercus cerris L.)

Ülkemizde çok geniş bir yayılışı vardır. Genel coğrafi yayılışı Güney Avrupa ve Türkiye’dir. Ülkemizde Kuzeydoğu ve Doğu Anadolu dışında geniş bir yayılışa sahiptir ve ülkemizde en geniş yayılışı olan meşe türüdür. Kışın yaprağını döken, 25-30 m’ye kadar boylanabilen geniş tepeli bir ağaçtır. Meyvesi iki yılda bir olgunlaşır. Yaşlı olanlarının kabukları gri-beyaz renkli, derin çatlaklıdır. Genç sürgünleri açık kahverengi veya kırmızımtırak kahverengi, çok yumuşak sık tüylüdür. Adını, bu sık tüylerinden alır. Tomurcukları 4 mm boyundadır ve etrafında çok sayıda kulakçık bulunur.

İğde (Elaeagnus angustifolia L.)

Genel yayılışını Balkanlar, Rusya, İran ve Anadolu’da yapan tür, ülkemizde yaygın bir şekilde açık alanlarda yetiştirilir. Özellikle yol şevlerinde yaygındır. Yaklaşık 6 m’ye kadar boylanabilen, kışın yaprağını döken kısa boylu dik ağaçlardır. Sürgünleri bazen dikenlidir. Genç sürgünleri gümüşi pullu iken yaşlı sürgünleri parlak kırmızı-kahverenginde ve çıplaktır. Yaprakları mızrak şeklinde 2,5-9 cm boyunda, üst yüzü gri yeşil, alt yüzü gümüşi renkte ve pulludur. İlkbaharda açan çan veya tüp şeklindeki çiçeklerden 1-3’ü demetler halinde bir arada bulunur.

Sahil Çamı (Pinus pinaster Aiton.)

Türkiye’de sahil ağaçlandırmalarında sıklıkla kullanılan sahil çamı, 30-40 m ye kadar boylanabilen bir ağaçtır. Düzgün gövdeli ve kalın kabukludur. Yaşlandıkça tepe formu genellikle daha geniş olur ve bozulur. Sürgünleri kalın, kaba ve sarımsı kahverengidir. Tomurcuklar büyük, silindirik oval şekillidir. Pulları kırmızı kahverengidir. Uç kısımlarında uzunca bir bölüm serbesttir. Yaprakları uzun 12-25 cm boyunda, bir kısa sürgünden çıkan yaprak sayısı 2 ya da bazen 3, kın boyu 2 cm’dir. Yaprak kalınlığı 2-2,2 mm, kalın ve kenarları dişlidir. Kozalakları büyük ve kısa saplıdır.

Huş (Betula)

Huş ağacı kuzey ve ılıman kuzey bölgelerinde yetişir. Örümcek ağı gibi ince dalları ve beyaz kabuğuyla huş ağacı özellikle kışın güzel bir görüntü verir. Tüm Avrupa, Kafkasya, Doğu Anadolu, Kuzey Irak, Kuzeybatı İran ve Sibirya, salkım huşun doğal yayılış alanıdır. Türkiye'de Doğu ve Kuzeydoğu Anadolu'da, Nemrut Dağı krateri içerisinde 1800-3000 m yükseltilerde yetişir. Huş ağacının kabuğundan, yapraklarından, tomurcuklarından ve püsküllerinden infüzyon ve dekoksiyon yolu ile faydalanılır. En önemli özelliği, vücuttaki ödemi böbrekleri yormadan çözebilmesidir.

Sarıçam (Pinus sylvestris L.)

Bu çam türü dünyanın en yaygın ağaçlarından biridir. Rusya’nın soğuk kuzey bölgelerinden Avrupa’nın önemli bir bölümüne ve Anadolu’nun tüm kuzey dağlarına kadar geniş bir alanda ve farklı iklim özellikleri altında yaşar. Sahil kesimlerinde kızılçamlar, daha yükseklerde karaçamlar, en yükseklerde de sarıçamlar büyük ormanlar kurar. 2600 m yüksekliğe kadar çıktığı görülür. Sarıçamları tanımak diğer türleri tanımaktan çok daha kolaydır. Gövdenin üst kesimlerinde, parlak açık kahverengi kabuklarıyla diğer türlerinden hemen ayıt edilir.

Fıstık çamı (Pinus pinea L.)

Başta Ege Bölgesi olmak üzere, yer yer Akdeniz, çok sınırlı olarak da Karadeniz Bölgesinde Bartın ve Artvin civarında küçük ormanlar oluşturur. Dünyadaki en geniş yayılış alanı Anadolu topraklarındadır. Kozalakları da tohumları da diğer çam türlerininkinden daha büyüktür. Kozalakları her yıl toplanarak çam fıstığı üretimi yapılır. Tepe kısmı küçük yaşlarda yuvarlaktır fakat büyüdüğünde kolları şemsiye şeklini aldığı için “şemsiye çamı” olarak da bilinir.

Sedir (Cedrus)

Sedirler yarı ışık ağacıdır. Nem istekleri az, sıcaklık istekleri fazladır. Yetiştirilmeleri tohumla olur. Tomurcuk çok küçük olup, az sayıda pullarla örtülüdür. İğne yapraklar genellikle üç köşeli, yatay kesitlerinde bitişik iki adet reçine kanalı bulunmaktadır. Yapraklar uzun sürgünler üzerinde tek tek, seyrek ve dağınık olarak dizilirler. İğne yapraklar dökülmeden ağaç üzerinde 3-6 yıl kalırlar. Sert ve dayanıklı gövdesi nedeniyle tarih boyunca sarayların, mabetlerin ve gemilerin yapımında özellikle tercih edildiği için tahribata uğramış olan sedir, kayalık ve dik yamaçları sever.

Erguvan (Cersis)

Akdeniz Bölgesi denince akla ilk gelen ve ilkbaharı en çok süsleyen ağaçlardandır. Uzunca bir sap üzerinde, düz kenarlı, yürek şeklinde yaprakları, sürgünler üzerine almaşık dizilimedir. Gövdesinin tümünü kaplayacak şekilde çiçekler açar. Çoğunlukla 2-10 m ye kadar boylanır. Genç sürgünler kırmızı esmer renktedir. 5-10 cm çapındaki yapraklar hemen hemen daire şeklinde ve tam kenarlıdır. Yaprağın dip tarafı yürek gibi oyuk, tepeleri ise yuvarlaktır. Her iki yüzü de tüysüzdür. Üstü koyu yeşil, alt yüzü mavimsi yeşildir.

Servi (Cupressus)

Anadolu’nun güney bölgelerinde, sıcak ortamda yaşarlar. Doğal olarak Antalya-Serik ve Manavgat çevrelerinde yaşamlarını sürdürürler. Düzgün, dar ve uzun gövdeleriyle en çok mezarlıklarda boy gösterirler. Odunu çok sağlam olduğu için uzun yıllar sandık yapımında kullanılan sedir, halk arasında

Dişbudak (Fraxinus)

Nemli ve sulak koşullar denince akla gelen ilk ağaçlardandır. Anadolu’nun bazı yerlerinde çok az sayıda bulunan dişbudak su basar ormanlarını oluşturan ağaçlardan biridir. Su basar ormanları dışında dere ve ırmak kenarlarında, toprağın derin olduğu verimli alanlarda ve hatta yer yer kurak alanlarda bile yetiştirilebilir.