ÇATIDER ve ÇEKÜL’den işbirliği
<p><span style="line-height: 1.538em;">Çatı sektörünü bir araya getiren ÇATIDER ile ÇEKÜL Vakfı, YAPEX fuarı kapsamında “Tarihi Bina Restorasyonunda Çatı Malzemeleri” konulu bir arama toplantısı gerçekleştirdi.</span></p><p><span style="line-height: 1.538em;"><img src="/sites/default/files/images/img_8507.jpg" width="460" height="122" /></span></p> <p>Restorasyon malzemelerinin tanıtılması, restorasyon sırasında doğru malzemenin seçilerek uygulanması, geleneksel çatı malzemelerinin
Nallıhan’da sivil hareket kurumları bir araya getirdi
<p><span style="line-height: 1.538em;">“Kamu-yerel-sivil-özel” yaklaşımı Nallıhan’da başarıya ulaştı. 2005 yılında kurulan Nallıhan Turizm Gönüllüleri Derneği’nin çabası, TKB üyesi Nallıhan Belediyesi ve Kaymakamlığı’nın duyarlı yaklaşımıyla birleşti ve kentin bütüncül bakış açısıyla ele alınması sağlandı. TKB’nin son yıllarda sürekli vurguladığı “yerelin gücü” Ankara’nın tarihi ve doğal dokusuyla kimlikli kentinde ortaya çıktı. Prof. Dr.
Aşkınız için dünyayı tersine çevirir misiniz?
<p><st1:personname productid="ÇEKÜL Vakfı" w:st="on">ÇEKÜL Vakfı</st1:personname>’nın 7 Ağaç Ormanları Projesi, doğa dostlarını “Sevgililer Günü”nde de aynı amaç için birleştiriyor.
Eğitim ve etkinlikler sürüyor
<p>ÇEKÜL Vakfı Eğitim Birimi Endüstri Mirası eğitimlerine Haydar Akçelik Kız Teknik ve Meslek Lisesi öğrencileri ile devam etti. Liseden 16 dokuzuncu sınıf öğrencisine yönelik olarak gerçekleştirilen eğitime endüstri mirasını anlaşılabilir kılmak için bir sunum yapılarak başlandı. Ardından öğrencilerle “zehirli atık” etkinliği gerçekleştiril ve alan gezisi için Eski Silahtarağa Elektrik Fabrikası - Santral İstanbul’a gidildi.
Akademi Kentsel Koruma Eğitimleri başlıyor
<p>ÇEKÜL Akademi'nin Tarihi Kentler Birliği için hazırladığı Kentsel Koruma Eğitimleri 2013/1.Dönemi 30 Ocakta başlıyor.
Suudi Arabistan’da Osmanlı mimarisinin izleri
<p>Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı topraklarına katılan Halep ve ardından Mekke, Medine başta olmak üzere Arap ülkeleri 16. yüzyıldan itibaren bölgede Osmanlı mimarisinin etkisini de hissettirmeye başlamış.
Evler sokaklara, sokaklar yaşama açılıyor
<p>Yalvaç, Antiocheia Pisidia antik kenti, Men Tapınağı, tarihi evleri, çınarları, doğal dokusuyla, eğitim ve sağlık hizmetleriyle Göller Bölgesi’ndeki önemli merkezlerden; Ege, İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerinin kesişme noktalarından. TKB’nin kurucu üyelerinden olan Yalvaç’ta koruma çalışmaları aralıksız devam ediyor. Mahalle ve çarşısıyla, kadınların ortak kullandığı fırınlarıyla, yaşamın gece-gündüz devam ettiği mahalle kültürüyle kentin değerlerinin geleceğe taşınmasında Yalvaç Belediyesi yoğun emek veriyor.
Çin Guangzhou Kentsel Yenilik Konferansı
<p><strong>İnceleme</strong></p> <p><strong>Alp Arısoy / ÇEKÜL Vakfı Proje Koordinatörü </strong></p> <p><strong>TKB üyeleri, Guangzhou Uluslararası Kentsel Yenilik Konferansı’na katıldı</strong></p> <p>Guangzhou Uluslararası Kentsel Yenilik Konferansı ve Metropolis yöneticiler toplantısı 14-17 Kasım tarihleri arasında Çin’in Guangzhou şehrinde gerçekleştirildi.
Uzman ve akademisyenler Kozan’ın 50 yıllık geleceğini tartışıyor
<p>Kozan’ın önümüzdeki 50 yılı için bir vizyon çizmeyi amaçlayan ve her biri Kozan’ın geleceğine dair belli bir konuya odaklanan çalıştaylar serisinin sonuncusu, ilçenin koruma politikaları üzerine oldu. Çukurova’nın önemli kültürel merkezlerinden biri olan ve geçmişte Anadolu tarihinde önemli bir yere sahip Kozan’ın ileriki yıllarda kültürel koruma ve gelişme dengesini ne şekilde sağlayacağı, çalıştayda tartışılan konuların başında yer aldı. Gerek Kozan’ın merkezindeki tarihi dokunun, gerekse çevresindeki Anavarza antik kenti gibi tarihi merkezlerle kurulacak ilişki
Ücra Yerde ve Deniz Kenarında Bir Şehir
<p>“Ortaçağ İslam coğrafyalarının eserlerinde Efesis, Ufsus şeklinde anılan Efes ismi daha sonra, Altouogo, Altologo, Haultologe, Altolloch ve Latologo şeklinde kaydedilmiştir. Tournefort, bu adın İncil’den geldiğini, Rumların Ayios Theologos (İlahiyatçı Aziz) yerine Ayios Skologos adını kullandıklarını ve buradan da Ayasuluk’un türemiş olduğunu ifade eder. Türkler tarafından Ayasuluk ya da XV. yüzyılla beraber daha ziyade Ayasuluğ şeklinde yazılmıştır.